Vinç kiralama işi son yılların en gözde yatırım araçlarından biri oldu. Fiyatı 100 bin avro ila 1 milyon avro arasında değişse de, birkaç yılda bu maliyetini çıkarıyor.
“'Ev Alma Vinç Al' bu gerçekten çok doğru” diye konuşan Arıcan, “Biz bunu yaşadık vinçten kazandığımız parayla gayri menkule yatırım yaptık, onlarca daire aldık ve bir çok kez kiraladık, ancak hiç birisi vinç işine yaptığımız yatırım kadar gelir sağlamadı. Sektördeki büyüme potansiyelini gören birçok firmanın bu alanda yatırım yaptığını söyleyen Arıcan, piyasadaki gelişim potansiyeline dikkat çekerek, "Kiralama şubeleri açılabilir. Bu sektör oldukça büyük” bilgisini paylaştı.
Özellikle, Bülent Ersoy'un vinç filosundan yılda iki milyon dolar kazandığı haberleri üzerine, vatandaş, ev almak yerine vinç işine yönelmeye başladı. Konut piyasasında ayrıca, plazaların dış cephe temizliği işi, yeni bir ekonomi haline geldi. Yüzlerce şirketin bulunduğu sektörde, 600 TL ila 25 bin TL arasında değişen ücretler söz konusu. Bu iş kolundaki kayıtdışılığa dikkat çeken yetkililer, yanlış malzeme kullanımının binalara zarar verebileceği konusunda uyarıyor.
SERBEST PİYASA
Son yıllarda yüzde 10'un üzerinde büyüyen inşaat sektörünün olmazsa olmazı vinçler, milyonlarca liralık ekonomi haline geldi. İnşaatlardan, plazaların dış cephe temizlik işlerine kadar farklı alanda kullanılan vinçler, kısa vadede ciddi kazançlar getirince, vatandaşın yeni yatırım aracı oldu.
FİYATLARI 1 MİLYON AVRO
Kullanım amacı ve büyüklüğüne göre 50 işçinin çalışabildiği bu dev makinelerin fiyatı, 100 bin avrodan başlayıp, 1 milyon avroya kadar çıkıyor. İkinci el piyasası da hareketli olan bu devlerin bedeli, 200 ila 500 bin lira arasında değişiyor. Günlük kirası, 450 liradan başlarken, aylık getirisi 10 bin liranın üzerinde. Örümcek vinçlerin günlüğü bin 250 lira liradan başlıyor.
ERSOY YILDA 2 MİLYON KAZANIYOR
Bülent Ersoy'un 22 adet kule vincinden yılda 2 milyon doların üzerinde gelir elde ettiğine dair haberler basına yansıyınca, piyasası, deyim yerinde ise coştu. Vinç maliyetini 2 yılda amorti edince, bankadan kredi çeken, emeklilik ikramiyesini değerlendirmek isteyen vatandaş, ev almak yerine soluğu vinç piyasasında alıyor. İşin ilginç tarafı, bu pazar kendi yan sektörlerini de besliyor. Vinçlerin ikinci büyük talibi ise temizlik sektörü. Şehir merkezlerinde son teknoloji ile göğe yükselen binaların artmasıyla dış cephe temizlik şirketi sayısı adeta patladı. Sadece İstanbul'da 2 katlı bina 600 liraya temizlenirken, büyük bir AVM'nin dış cephe temizliği 25 bin lirayı bulabiliyor.
TEMİZLİK FİRMALARI DA TÜREDİ
Büyüklüğü konusunda net bir rakam verilmese de, sektör temsilcileri, yan sanayisi ile birlikte 250 milyon lirayı aşan bir ekonomiye işaret ediyor. Bu işin ana unsuru ise vinç olarak gösteriliyor. Birkaç arkadaş ortaklık yapıp yaklaşık 50 bin lira sermaye ile bir temizlik şirketi kurabilirsiniz. Konuştuğumuz kişilerden, ölü sezonda bile, ayda en az 20 bin lira net gelir kazandıklarını öğreniyoruz. Sektörde standardın olmamasının nedeni ise, kurumsal olanlar dışında yüzlerce kayıtdışı şirketin de işin içinde olması. Birçoğuna internet üzerinden ulaşabildiğiniz bu firmalarda sigortasız ve iş güvenliğine uygun olmadan çalışanlarla karşılaşıyorsunuz. Doğru yapılmayan, yarıda bırakılan işler, ücreti ödenmeyen vinç sahiplerinin mağduriyeti gibi birçok sorunun olduğu piyasada kuralsızlık had safhada. Sektörün genel görüntüsü bu şekilde iken, daha yaklaştığınızda iş, dışarıdan göründüğü kadar da temiz olmadığını anlıyorsunuz.
SEKTÖR YÜZDE 5 BÜYÜYECEK
Nejat Çuhadaroğlu
Çuhadaroğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Çuhadaroğlu, Türkiye'de yüksek katlı binaların sayısındaki artışla beraber, dış cephe temizliği sektörünün hızla büyüdüğünü söylüyor. Bu durumun yeni bir iş kolunu beraberinde getirdiğini belirten Çuhadaroğlu, sektörün yüzde beş civarında büyüyeceğini öngörüyor. Türkiye ve İstanbul şartlarında bina temizliğinin her ay yapılması gerektiğini vurgulayan Çuhadaroğlu, "Maalesef birçok binada temizliğe ciddi önem verilmediğini görüyoruz. İstanbul şartlarında plazaların dış cephe temizliğine daha fazla ihtiyaç var. Sadece camların değil alüminyum levhaların da bakımı önemli" diyor. Yap-sat şirketlerinin Avrupalı örneklerinde olduğu gibi belli bir standardı geliştirmeleri gerektiğini söyleyen Çuhadaroğlu, temizlik firmalarındaki yanlış malzeme kullanımının bina estetiğine zarar verebileceğini belirtiyor.
DENETİM ŞART
Nejat Çuhadaroğlu, son teknoloji ürünü akıllı binaların ayrı bir özeni gerektirdiğini, Avrupa'daki sıkı denetim örnekleriyle açıklıyor. İnşaat şirketleri ve mühendislerin gerekli tedbirleri almasının önemine değinen Çuhadaroğlu, devletin ve yetkili kurumların denetimine vurgu yapıyor.
KÜÇÜK YATIRIMCI İÇİN TATLI PARA
Vinç kiralama işinin bir bakıma kolay yatırım ve tatlı para olarak görülmesi sektördeki şirket sayısının artmasına neden oldu. Sektör, özellikle birikimlerini birleştirip vinç satın alan küçük girişimcilerle dolmuş durumda. Küçük yatırımcının ilgi gösterdiği bu sektördeki kiralama fiyatları ise, vincin türü ve yapılacak işin süresine göre değişiyor.
KAYITDIŞILIK DİZBOYU
Yüzlerce temizlik şirketi içinde çok azının kurumsal olduğunu paylaşan, Gündüzel Temizlik'den Ferhat Gündüz, durumu kaos benzetmesiyle özetliyor: "İş ne yazık ki, 'yahu ne var bunda, alt tarafı cam sileceksiniz' diyen müşteriler yüzünden farklı bir yöne gidiyor. İki kişi biraraya gelip şirket kuruyor, sonrası malum." Küçük işletmelerin elinde aylık 20 bin liranın üzerinde para kaldığını söylemeyi ihmal etmiyor. Gündüz, kazançları ise şöyle özetliyor: "Sultanbeyli'de 3 katlı bir bina için 750 lira, büyük bir AVM için 6 bin lira maliyet çıkar" diyor.
PARAMIZI ALAMIYORUZ
Erdem Grup sahibi Hasan Kara, fiyatların 2 bin ila 25 bin lira arasında değiştiğini söylüyor. Herkül Vinç Yetkilisi Yücel Arıcan, son yıllarda dış cephe temizlik şirketlerinden kendilerine yoğun talep olduğunu belirterek, "Maalesef yüzde 50'si kayıtdışı. 30 metrelik bir vincin kirası 450 lira. Ancak en büyük sorunumuz, özellikle temizlik firmalarından paramızı almamamız. Biz de artık kurumsal şirketlerle çalışmaya başladık" diyor.
BU HİKAYEDE TAVŞAN KİM?
Uzun zamandır, bu kendini akıllı zanneden binalara cephe almış durumdayız. Göğe yükselmek için yarışan bu dağlara, 'Hemşerim az biraz yerin dibine doğru ilerlesen de rahat etsek' dedik diye küsmüşler bize. Vay arkadaş haberimiz olmadı hiç. Akıllı adamın yapacağı şey mi bunlar, ne var alınacak? Hem ne diye meşgul eder benim güneşimi, mavimi? Rahat bıraksa öylesine başı boş gezen bulutlarımı. Hem ne malum, belki ben takılıp gidecem o bulutun peşinden. Kuvvetle gezecem diyar diyar.